Dostluk Cafesi

hoşgeldiniz lütfen üye olun yada giriş yapın

Join the forum, it's quick and easy

Dostluk Cafesi

hoşgeldiniz lütfen üye olun yada giriş yapın

Dostluk Cafesi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

3 posters

    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi)

    cadicim
    cadicim
    YÖNETİCİ


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1259
    Yaş : 59
    Nerden : istanbul
    Ruh Hali : Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Hosgor10
    Kayıt tarihi : 19/09/08


    Rep:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/100000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/100000)
    aktiflik:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/10000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/10000)

    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi)

    Mesaj tarafından cadicim C.tesi Kas. 08, 2008 8:40 pm

    Bu Türkü Kayseri'nin yerli marşı gibidir.Ama özellikle Geside yedisindenyetmişine herkesin ama herkesin bilmesi gereken ve büyük çoğunluğununda bildiği,neşede de,hüzünde de dillerden düşmeyen, o söylenmeden düğünler'in olmadığı bir türküdür GESİ BAĞLARI.Öyküsü hakkında farklı anlatımlar olmasına rağmen şimdi anlatacağımız öykü akla ve türkünün tema'sına en uygun olanıdır.Türküde işlenen tema Gurbet,Hasret ve Anne sevgisi üzerinedir.Türküde uzak bir yerden Gesiye gelin gelen kızın Annesine karşı duyduğu hasret dile gelir Haberleşmenin ve ulaşımın çok güç olduğu devirlerde evlenip Gesiye giden gelin uzun bir müddet Annesinden haber alamaz,e koca evi bu, zaten ulaşım da kısıtlı, ki kalksın Annesine gitsin kimselerede soramaz,neticede Anne hasreti ile kavrulup durur.Üstelik kocası da çalışmaya gurbete gitmiştir,kocasının ailesinin de kötü davranması karşısında iyice bunalan gelin duygularını dizelere vurmuştur.
    Gesi Bağlarında üç ırgat işler
    Anamdanmı gelir şu uçan kuşlar
    Analar doğurur ele bağışlar
    Atma anam beni dağlar ardına
    Kimseler yanmasın anam yansın derdime
    Bu dizelerdeki ince,sade,içli ve duygulu sözler sıradan Anadolu insanımızın değme şairlere taş çıkartacak özelliğini de ortaya koymaktadır.
    Gesi Bağlarının gülleri mavi
    Ayrıldım anamdan gülmeyim gayri
    Alımı yeşilimi giymeyim gayri
    Yas tutsun ellerim kına yakmayım
    Kör olsun gözlerim sürme çekmeyim
    Yine türküde Annesinin bir tek selamına güvenen veya kendisini hatırlamasını isteyen gelin anne sevgisini ve hasreti şöyle anlatır:
    Şu görünen bahçem'ola bağ'mola
    Şu dağın ardında anam var'mola
    Oturur da beni anar'mola
    Gel otur yanıma başımın tacı
    Ayrılık günleri ölümden acı

    ***
    Şu dereden akan bulanık seller
    Derdim içerim de ne bilsin eller
    Oturup ağlasam divane derler
    Örtün pencereyi esmesin yeller
    Bu gün efkarlıyım bilmesin eller
    Bu arada gelin gurbete çalışmaya giden kocasına serzenişini ve ona olan ihtiyacını şöyle dile getirir:
    Gesi bağlarına indi bir firenk
    Ah çeker ağlarım anam dayanmaz yürek
    Gönderin yarimi o bana gerek
    Gel otur yanıma çektiğim yeter
    Ayrılık hasreti ölümden beter
    ***
    Gesi bağlarında kaynar kum idim
    Fener gibi yanan anam mum idim
    Evel Allah yarim sensin benim ümidim
    Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
    Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim
    Babasız olarak gelin oluşu,kardeşlerinin ekmeğini yiyerek yetişmesi ,koca evinde başa kakılınca duygulanan gelin alın yazısı hakkında serzenişlerini şöyle dile getirir:
    Gesi bağlarında tokaştım taşa
    Gardaş ekmeğini kakarlar başa
    Yetirip çalıştım emeğim boşa
    Ne deyim de ağlayım alın yazısı
    Kader böyle imiş onmaz bazısı
    İşte bu içten ezgileri dinleyipte duygulanmamak mümkünmü.Geçmişte özellikle merhum Ahmet Gazi AYHAN'ın yorumu ile başlayan ve çeşitli sanatçılarla birlikte günümüze kadar gelen bu türkü halen değerini koruyarak zevkle dinlenmektedir.Ayrıca türkünün temasının hasret ve gurbet duygusu değilde iki sevgili hasreti gibi gösterilen ve uydurularak türküye atfedilmiş yüzlerce deyiş halen halk arasında söylenmektedir.
    [i][b]
    cadicim
    cadicim
    YÖNETİCİ


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1259
    Yaş : 59
    Nerden : istanbul
    Ruh Hali : Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Hosgor10
    Kayıt tarihi : 19/09/08


    Rep:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/100000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/100000)
    aktiflik:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/10000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/10000)

    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty Geri: Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi)

    Mesaj tarafından cadicim C.tesi Kas. 08, 2008 8:44 pm

    Pos Pos Köprüsü
    --------------------------------------------------------------------------------

    Pos-Pos köprüsünü seller mi aldı
    Fethiye'nin yavrusunu eller mi aldı
    Gelme annem kum içindeyim
    Sen beni bilemezsin kan içindeyim

    Ben ne ettim ne ettim teyzeme gittim
    Teyzemden gelir iken can telef ettim
    Gelme annem gelme kum içindeyim
    Sen beni bilemezsin kan içindeyim

    Uyu Halil uyu ağacın altında
    Fethiye'yi de vurdun dutun altında
    Gelme annem gelme kum içindeyim
    Sen beni bilemezsin kan içindeyim.
    Salt bölgemize özgü bir Bati Trakya türküsü. Gümülcine şehrinin hemen yakınında yer alan Rodop dağları eteklerinde,halk arasında "Yaka"diye adlandırılan köyler dizisinin ilk koyu Sendelli'dir.Pos-Pos çayı kenarındaki Sendelli'de kırk kırk beş yıl önce yaşanmış bir namus olayının öyküsüdür bu türkü.

    Tahminen 1946-1947 yıllarında Sendelli güzellerinden Fethiye Hanim hakkında koy içinde dedikodu yayılır. Aslen Büyükmüselim köyünden olan Fethiye Hanımla Sendelli'li Halil, evlilik hayatlarında iyi geçinmekte ve bir çocukları bulunmaktadır. Fakat kadın hakkında dedikodunun yayılması üzerine,Fethiye'yi kıskanan kocası, kadına anasının evine gitmeyi yasak eder. Bir gün, aile reisinin dağda odun kesmekte olduğu sırada esinin evde bulunmadığını haber alması, kocayı hiddet içerisinde köye dönmeye mecbur eder. Gerçekten kadın evde bulunmadığını ve dışardan gelmekte olduğunu görünce dut ağaçlarının bulunduğu bir yerde, karisini elindeki baltayla oldurur. Dağa çıkar,daha sonra Bulgaristan a geçer. Aradan birkaç yıl geçince tekrar geri döner, fakat köyünde barınamaz. Gidip Edirne'ye yerleştiği ve orada yasadığı söylenir. Fethiye Hanımla evliliklerinden olan çocuk da daha sonraları olduğu için bu ailenin tamamen dağıldığı görülür.

    Tutucu bir toplum özelliği taşıyan Bati Trakya Azınlık halkının namus kavramına verdiği önem bakımından ilginç bir türküdür Pos-Pos köprüsü …
    [i][b]
    cadicim
    cadicim
    YÖNETİCİ


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1259
    Yaş : 59
    Nerden : istanbul
    Ruh Hali : Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Hosgor10
    Kayıt tarihi : 19/09/08


    Rep:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/100000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/100000)
    aktiflik:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/10000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/10000)

    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty Geri: Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi)

    Mesaj tarafından cadicim C.tesi Kas. 08, 2008 8:45 pm

    Sarı Yıldız Mavi Yıldız
    --------------------------------------------------------------------------------


    Şöyle rivayet ederler kim: Evvel zamanda Sivas ilinden bir kervancı Halep'ten mal getirir. Tam üç yıldır kervancılar yurtlarından, baba ocaklarından ayrı düşmüşlerdir. Gurbet ilin kahrı, üç yılın hasreti yüreklerinde. Kiminin yolunu anası-babası, kimininkini sevgilisi, kimininkini de çocukları gözlüyor.

    İçlerinden en genci kara yağız, uzun boylu bir delikanlı... adı Veysel, Veysel'in bıyıkları daha yeni terlemiş...

    Bunlar Halep'ten aylarca yol ala ala, en sonunda, karlı fırtınalı bir kış günü Sivas'la Kayseri arası yıkık bir Selçuk hanına kendilerini zor atarlar... Handa gecelemeğe karar verip, yüklerini çözerler.. Bir insan çok uzaktan günlerce, aylarca yol alarak yurduna yaklaşır. Yurduna yaklaştığı zamana kadar, içinde o kadar rahatsız edici, dürten bi duygu olmaz.. Vakta ki memleket kokusu insanın burnuna gelir, içindeki hatıralar depreşir, işte o zaman içinde kıyamet kopar... Bir şey durmadan seni oraya doğru çeker... "Ya bir kanat verse, ya bir kuş olsam..." dedirtir.

    Sivas çok yakındı. Kervancılar yerlerinde duramıyorlardı. Akşam oldu. Yataklarını serip içine girdiler... Ama hiç birini uyku tutmuyordu. Veysel'in nişanlısı.. Nişanlı olduğu gibi Veysel'in gözünün önünde.. "Yatamıyorum, hayal meyal düşlerden.."

    Veysel iki de bir yatağından kalkıp, ışıdı mı diye, doğudan yana bakıyor.. Veysel bir türlü yatakta duramıyor... Sabah, bir olsa! Şimdi, geceden yola çıkılmaz mı? diyor Veysel... Kar kar... Allah'ın belası bir fırtına var.

    Gün ışımadan önce, doğuda, tam günün doğacağı yerde bir yıldız gözükür. Sabah yıldızıdır o.. Sabah yıldızı gözükünce yola çıkılır.. Sabah yıldızı bir gözükse.. Bu gece, bir gece değil; karanlık bir yıldır.

    Veysel sevinçle çoktan beri durup seyrettiği doğuda kocaman, yalp yalp ışıyan bir yıldız görüyor.. Delicesine bağırıyor:

    "Sarı yıldız... Mavi yıldız..."

    Telaşla kervanı yüklüyorlar.. Kar savuruyor.. Geceye ve sarı yıldıza kar yağıyor.. Gece ve sarı yıldız üşümüş. Kervan yola düşüyor.. Kervancılarsa sevinç.. Geceye, kara, sarı yıldıza karşı şarkılar söylüyorlar.. "Bir bulut oynadı Sivas ilinden.. Ucu telli mektup geldi gelinden.." Yarın Sabah Sivas'ta olacaklar.. Veysel'i sorsanız, Veysel, kervandan belki beş yüz metre ilerde.. Atı, ağaçlar boyu yüklemiş karı göğüslüyor.. At, bazan yorulup bazen yavaşlıyor.. Veysel atı öldürecek gibi.. Veysel atı kırbaçlıyor.. Bir hayli yol alıyorlar.. Kar, arada açılıp, ortalık süt liman oluyor ve Sarı yıldız oturmuş oraya.. Sarı yıldız.. Sarı yıldız.. Sarı yıldız çoktan kaybolmalıydı.. Gün doğmalıydı çoktan dağların ardından. Tan yıldızı ışımış, ışıdı demek, biraz sonra gün doğacak demektir... Gün nerelerde?

    Kar daha savuruyor... Fırtına döndürüyor.. Bir zaman geliyor ki kervan toptan kara gömülüyor. Zar-zor kervanı kar altından çıkarıyorlar.. İçlerinde kimisi "dönelim!" diye ayak diriyor.. Ötekiler dinlemiyorlar... "İşte sarı yıldız. Biraz sonra nasıl olsa gün doğar..." ve dönmüyorlar. Git, git! Sarı yıldızın bir türlü kaybolduğu, günün doğduğu yok.

    "-Biz uykuluyuz da onun için zaman bize çok uzun geliyor. Nasıl olsa biraz sonra gün doğacak." diyorlar.

    İçlerinden hiçbirinin aklına bu yıldızın tan yıldızı olmayacağı gelmedi.. Gözleri yıldızda.. Boyuna, kara bata çıka yol alıyorlar.. Sivas ovasının kar altındaki uçsuz bucaksız düzlüğü, gidiyorlar gidiyorlar bitmiyor... Aklı başında eski kervancılar felaketi sezinliyorlar. Kervancıbaşıya, Veysel'e, daha öteki gençlere: "Dönemlim!" diye yalvarıyorlar.. Kervancıbaşı da genç.. Veysel'in yüreğindeki aşk da gittikçe ateş alıyor.

    Veysel, arkadaşlarına yıldızı gösterip: "Hepiniz bilirsiniz ki yıldız doğduktan sonra gün ışır..."

    Arkadaşları ne desinler!.. Bu yıldız doğduktan sonra gün ışır. Ama yıldız ne zamandan beri orada öylecene duruyor... Ne gün ışıyor, ne bir şey.. Bir kaç kere dönecek oluyorlar, dönseler nereye dönecekler.. Çarnaçar gidiyorlar... En sonunda gide gide şimdiki "Kervankıran" dedikleri yere varıyorlar. Ve orada bir tipi başlıyor; görülmedik. Kar tepeden tepeye savuruyor. Sarı yıldız tipinin arkasında.. Ve neden sonra gün usuldan usuldan karşı dağın arkasından gözüküyor. Kervan nerede? Kervanı koydunsa bul!

    Bahar geliyor.. Bahar gelip toprak kabarıyor.. Çimenler yeşerip karlar eriyor.. Kervan kırandan geçen ilk yolcu , atı, eşeği, katırı, develeri, insanları ile bir kervanı orada, kara toprağa üst üste yığılmış buluyor... Bütün kervan üst üste yığılmış.. Yalnız beş yüz metre ileride, toprağa boylu boyunca uzanmış, atın dizginleri elinde, ileri doğru uçar gibi yatıyor... Üstüne de yeşil sinekler inip kalkıyor... Ve onları yerlerinden bir santim bile ayırmadan oldukları yere atıyla, katırıyla, eşeğiyle gömüyorlar.. Kervankıran dedikleri yerden geçerseniz, mezarları görürsünüz.. Veysel'in topluluktan ayrılmış mezarı, daha ileri doğru uçar gibidir..

    Ve bu olay üstüne Anadolu insanları, türlü türlü türküler çıkarmışlardır. Bu türküleri şairler, şair olmayanlar, olayı kim duyup ta yüreği yandıysa ver yansın etmiş Kervankıran üstüne.. Az daha unutuyordum.. O yere Kervankıran dedikleri gibi, o yıldıza da "Kervankıran yıldızı" demişlerdir.. Hangi Anadolu köylüsüne, "Bana Kervankıran yıldızını göster" derseniz, hemencecik size gösterir...

    Arkasından da bu olayı anlatır.
    [i][b]
    cadicim
    cadicim
    YÖNETİCİ


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1259
    Yaş : 59
    Nerden : istanbul
    Ruh Hali : Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Hosgor10
    Kayıt tarihi : 19/09/08


    Rep:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/100000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/100000)
    aktiflik:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/10000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/10000)

    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty Geri: Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi)

    Mesaj tarafından cadicim C.tesi Kas. 08, 2008 8:47 pm

    Anakara'da Yedim Taze Meyvayı
    --------------------------------------------------------------------------------

    Ankara'da Yedik Taze Meyvayı
    Boşa Çiğnemişim Yalan Dünyayı
    Keskin'den De Sildirmeyin Künyeyi
    Söyleyin Anama Anam Ağlasın
    Anamdan Başkası Yalan Ağlasın

    Ankara'yla Şu Keskin'in Arası
    Arasına Kara Duman Durası
    Çok Doktorlar Gezdim Yokmuş Çaresi
    Söyleyin Anneme Annem Ağlasın
    Babamın Oğlu Var Beni Neylesin

    Trene Bindim De Tren Salladı
    Zalim Doktor Ciğerimi Elledi
    İy- olursun Dedi Geri Yolladı
    Söyleyin Anama Anam Ağlasın
    Anamdan Başkası Yalan Ağlasın

    Benzim İçtim Ciğerlerim Tutuşur
    Ağlama Hatice, Sefer Yetişir
    Söyleyin Anneme Çalsın Nennimi
    Kim Alırsa Alsın Nazlı Gelini

    Binmiş Taksiye De Sefer Geliyor
    Annesinin Ciğerini Deliyor
    Gelin Hatice'yi Eller Alıyor
    Söyleyin Anama Anam Ağlasın
    Gelin Hatice'yi Kimler Eylesin

    Mezarımı Derin Kazın Dar Olsun
    Edirafı Lale Sümbül Bağ Olsun
    Ben Ölüyom Ahbaplarım Sağ Olsun
    Söylen Kardaşıma Çalsın Sazımı
    Kadir Mevlam Böyle Yazmış Yazımı
    Anakara'nın keskin ilçesinin cin ali köyünde 1924 yılında Sefer adında bir erkek çocuk doğar. İlkokulu köyünde okuyan Sefer 15 yaşından sonra ailesinin tüm rençberlik işlerine yardım eder yürütür. Güçlüdür kuvvetlidir Sefer. Köyde herkes tarafından sevilir. 20 yaşına gelince de Seyfli köyünden Hatice yi istetir. Söz kesilir düğün olur evlenirler.

    Aradan üç ay geçince Sefer ince hastalık denilen vereme tutulur. Doktorlar bir çare bulamazlar. Taa Ankara lara götürülür ve 20 Haziran 1944 te garip Sefer ölür. Aşağıdaki türkü Sefer için yakılmıştır.



    Kaynak:
    Ahmet Günday
    [i][b]
    cadicim
    cadicim
    YÖNETİCİ


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1259
    Yaş : 59
    Nerden : istanbul
    Ruh Hali : Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Hosgor10
    Kayıt tarihi : 19/09/08


    Rep:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/100000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/100000)
    aktiflik:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/10000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/10000)

    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty Geri: Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi)

    Mesaj tarafından cadicim C.tesi Kas. 08, 2008 8:48 pm

    Ak Taş Diye Belediğim
    --------------------------------------------------------------------------------

    Ak taş diye belediğim
    Tülbendime doladığım
    Haktan dilek dilediğim
    Mevlam bu taşa can versin.

    Yoldan geçen yolcu kardaş
    Ben kimlere olam sırdaş
    Kırşehir'de Hacı Bektaş
    Mevlam bu taşa can versin

    Bebeksiz oldum divane
    Be ağlarım yane yane
    Konyada ulu mevlane
    Mevlam bu taşa can versin

    Tarlalarda olur yaba
    Savururlar kaba kaba
    Ödemiş'te Birgi Dede
    Mevlam bu taşa can versin

    Bebek uyandı bakıyor
    Sevinci içimi yakıyor
    Gözlerimden yaş akıyor
    Mevlam bu taşa can versin

    Yüksekte şahin yuvası
    Alçakta Avşar obası
    Gelsin yavrumun babası
    Emzireyim nenni nenni...
    Ak Taş Diye Belediğim - Doğu Anadolu yöresi

    Dünyanın her yerinde çocuk bir ailenin devam etmesi için şarttır. Özellikle Türklerde erkek çocuk soyun devamı için çok önemlidir.

    Yıllar önce Anadoluda yaşayan yiğit bir beyoğlu severek güzel mi güzel bir kızla evlenmiş. Kırk gün kırk gece düğün yapılmış. Uzun zaman çok mutlu yaşamışlar. Fakat genç gelinin bebeği olmuyormuş. Hekimlere gitmişler, hocalara danışmışlar fakat kadir mevlam vermeyince vermiyor. Beylik üstünde kara bulutlar gibi söylentiler dolaşmaya başlamış. “ Eğer Beyimizin oğlunun bir erkek evladı olmazsa ocak sönüp gidecek, biz başsız dağılacağız. Beyoğlu eşinin üstüne bir eş daha almalı ki kendisine döl versin” Bu dayatmalar karşısında, halkın isteğine boynu kıldan ince Beyoğlu güzel eşine danışarak ikinci bir eş daha getirmiş ocağına. Bir yıl sonra da topaç gibi bir oğlan çocuğunu almış kucağına.
    Ama ilk gelin kumalığa dayanamamış, sevdasını paylaşamamış, vurmuş kendini dağlara.. Bir aktaş bulmuş , onu kucağına alarak mintanıyla sararak türkü çığırıp erenlere karışmış..
    [i][b]
    cadicim
    cadicim
    YÖNETİCİ


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1259
    Yaş : 59
    Nerden : istanbul
    Ruh Hali : Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Hosgor10
    Kayıt tarihi : 19/09/08


    Rep:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/100000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/100000)
    aktiflik:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/10000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/10000)

    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty Geri: Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi)

    Mesaj tarafından cadicim C.tesi Kas. 08, 2008 8:51 pm

    Zülüf dökülmüş yüze - Orta Anadolu yöresi
    --------------------------------------------------------------------------------

    Bin dokuzyüz otuzsekiz cihana
    Kırtıllar köyünde geldin dediler
    Babama Muharrem, anama Döne
    Dediysen Ata’yı bildin dediler


    Dizinde sızıydı anamın derdi
    Tokacı saz yaptı elime verdi
    Yeni bitirmiştim üç ile dördü
    Baban gibi sazcı oldun dediler


    O zaman babamdan öğrendim sazı
    Engin gönül ile Hakk’a niyazı
    O yaşımda yaktı bir ahu gözü
    Mecnun gibi çölde kaldın dediler


    Zalım kader devranını dönderdi
    Tuttu bizi İbikli’ye gönderdi
    Babam saz çalarken bana zil verdi
    Oynadım meydanda köçek dediler



    Anam Döne İbikli’de ölünce
    Tam beş tane öksüz yetim kalınca
    Beşimiz de Perişan olunca
    Babamgile burdan göçek dediler



    Yürüdü göçümüz Tefleğe doğru
    Bu hali görenin yanıyor bağrı
    Üç aylık çoçuğun çekilmez kahrı
    Bunlara bir ana bulun dediler


    Yozgat’ın Kırıksoku Köyü’ne vardık
    Bize ana yok mu diyerek sorduk
    Adı Arzu dediler bir ana bulduk
    İşte bu anadır buldun dediler



    En küçük kardaşı kayıp eyledik
    Onun için gizli gizli ağladık
    Üstelik babamı asker eyledik
    Yine öksüz yetim kaldın dediler


    Zalım kader tebdilimi şaşırttı
    Heybe verdi dalımıza devşirtti
    Yardım etti Yerköy’üne göçürttü
    Biraz da burada kalın dediler


    Yerköy’den Kırıkkale’ye geldik
    Babam saz çalarken biz çümbüş aldık
    Kırşehir’e varınca kemanı çaldık
    Aferin arkadaş çaldın dediler


    Yarin aşkı ile arttı hep derdim
    Babamı bir yere dünür gönderdim
    Başlık çok istemişler haberin aldım
    İstemiyor yarin seni dediler


    Kırşehir’de yedi sene kalınca
    Düğün düzgün hepsi bize gelince
    Burada herkese yer daralınca
    Ankara’ya gider yolun dediler


    Ankara’da (sünnetçi) Veysel Usta’yı buldum
    Epeyce eğleştim, evinde kaldım
    Yüz lirayı verip bir yatak aldım
    Etti isen böyle buldun dediler


    Bir ev kiraladım münasip yerde
    Kaldı kavim kardaş hep Kırşehir’de
    Bu aşk hançerini vurdu derinde
    Çaresini bulamazsan ölün dediler


    Yarin aşkı ile döndüm şaşkına
    Arada içerdim yarin aşkına
    Canan acımaz mı garip dostuna
    Buna da içeriye alın dediler

    Bu hasretlik duygusu Türkü babanın sanatına olumlu etki yaparak, memleketin taşına, toprağına, insanına hasret ve özlemle dolu pek çok türkünün doğmasına sebep oldu.

    Ana vatanımsın, baba yurdumsun
    Ozanlar diyarı şirin Kırşehir
    Uzak kaldım gurbet elde derdimsin
    Hasretin bağrımda derin Kırşehir.
    Feleğin yazdığı kara yazıynan
    Çok yürüdüm bağrımdaki sızıynan
    Kara kaşlarıynan, kara gözüynen
    Aşık etti beni birin Kırşehir


    Gerçekten de “gönül” kelimesinin Ertaş’ın şahsi lügatinde çok özel bir yeri var. O adeta, tıpkı Yunus gibi, Hacı Bektaş-i veli gibi kendisini”gönüller yapmaya” adamış biri... “gönül”ün geçmediği türküsü yok dense yeri...

    Şu garip halimden bilen işveli nazlım
    Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
    Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
    Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

    Bir başka türküsünde:

    Küstürdüm gönlümü güldüremedim
    Baharım güz oldu yazım kış oldu
    Gönüle yarini bulduramadım
    Baharım güz oldu, yazım kış oldu
    1960’lı yıllardan itibaren ismi bağlama ile birlikte anılan, sadece geniş halk kesimlerinde değil, ciddi musiki çevrelerinde de taktir ve hayranlıkla dinlenen Neşet Ertaş’ı farklı bir bağlamda değerlendirmek gerekiyor. Çünkü o da aslında tam bir yöre sanatçısı, yani mahalli bir sanatçı olmasına rağmen yaygın şöhreti ve söylediği türkülerin popülaritesi ile ülke genelinde tanınan biri olarak diğerlerinden ayrılır.

    İşte Neşet Ertaş Orta Anadolu bozkırlarının tam göbeğinde, “ay dost deyince yeri göğü inleten” gönül delisi bir babanın evladı olarak 1938’de Kırtıllar’da dünyaya gelir. Hiç çocuk sahibi olamadığı ilk karısı Hatice’yi genç yaşında kaybeden Muharrem Ertaş, ikinci evliliğini Kırtıllar köyünden Döne ile yapar ve bu evlilikten, Necati, Neşet, Ayşe, Nadiye ve muhterem adında beş çocuğu olur. Kırtıllar nüfusunun tamamı abdallardan ibaret olan bir aşiret köyüdür. Köyün çevrede “abdallar” adıyla anılması da bundan olsa gerek. Daha altı yedi yaşlarında iken, kendisini yöre düğünlerinin aranılan sanatçı babası Muharrem Ertaş’ın sazı önünde oynarken bulan Neşet Ertaş, hayatını, bir nevi hayat destanı diyebilceğimiz 1960’lı yıllarda yazdığı uzun bir şiirinde şöyle anlatır.
    __________________
    [i][b]
    cadicim
    cadicim
    YÖNETİCİ


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1259
    Yaş : 59
    Nerden : istanbul
    Ruh Hali : Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Hosgor10
    Kayıt tarihi : 19/09/08


    Rep:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/100000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/100000)
    aktiflik:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/10000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/10000)

    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty Geri: Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi)

    Mesaj tarafından cadicim C.tesi Kas. 08, 2008 8:53 pm

    Debreli Hasan
    --------------------------------------------------------------------------------

    Drama köprüsü Hasan dardır geçilmez
    Soğuktur suları Hasan bir tas içilmez
    At martinini Debreli Hasan dağlar inlesin
    Drama mahpusunda Hasan Kara kedi dinlesin

    Mezar taşlarını Hasan koyun mu sandın
    Adam öldürmeyi Hasan oyun mu sandın
    At martinini Debreli Hasan dağlar inlesin
    Drama mahpusunda Hasan dostlar dinlesin

    Drama köprüsü Hasan dardır daracık
    Çok istemem Yanko Corbaci bin beş yüz liracık
    At martinini Debreli Hasan dağlar inlesin
    Drama mahpusunda Hasan Kara kedi dinlesin

    Drama köprüsünü Hasan gece mi geçtin
    Ecel şerbetini Hasan ölmeden mi içtin
    At martinini Debreli Hasan dağlar inlesin
    Drama mahpusunda Hasan dostlar dinlesin.
    Debreli Hasan, Drama'da yetişmiş. Debreli namıyla mübadele öncesi donemde Drama-Serez-Sarisaban bölgelerinde faaliyet göstermiş bir halk kahramanı eşkıyadır.

    Drama köprüsünü,o devrin haksızlıkla para kazanan halkı ezen zenginlerinden aldığı haraçla yaptırmıştır. Debreli Hasan'ın yaşadığı,donem kesinlikle bilinmemekle beraber Cakircali Efe ile çağdaş olduğu görüşleri,hatta atıştıklarına dair hikayeler onun 1870-1920 yılları arasında Makedonya dağlarında egemen olduğunu göstermektedir. Bu konuda halk arasında söylenen menkıbeye göre;Selanikli Yahudi bir tüccar ticaret için İzmir'e gidecektir."Eğer bu civar dağlarda hükümran olan Debreli'den geçsen, Ege dağlarında Cakircali'dan geçemezsin. "denir, kendisine. Nitekim de öyle olur.

    Debreli'nin çetesinde pek çok kişi yoktur. Bilinen Kara kedi namıyla bir tek kızanı olduğudur. Halka onu sevdiren eşkıya kişiliğinin en ustun tarafı ise fakirlere yardim etmesi,bilhassa birbirini seven yoksul gençleri evlendirmesidir. Bu konuda şöyle bir menkıbe de vardır. "Evlenmek niyetinde olan dağlı bir genç,tek danasını almış, İskece pazarına inmektedir. Yolu, Debreli Hasan tarafından kesilir. Delikanlının evlenmek için parası olmadığını anlayanca Debreli kendisine düğün için yetecek parayı verir ve ayrıca danasını satmamasını salık verip uğurlar."

    Makedon dağlarının Debreli'si sonunda padişah affına uğrar veya söylentiye göre mübadelede güvenlik güçlerinin elinden kaçmayı başarır ve Türkiye'ye göç eder.

    Kısacası Rumeli Türklerinin gönlüne yerleşmiştir efsanesiyle Debreli Hasana.
    [i][b]
    cadicim
    cadicim
    YÖNETİCİ


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1259
    Yaş : 59
    Nerden : istanbul
    Ruh Hali : Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Hosgor10
    Kayıt tarihi : 19/09/08


    Rep:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/100000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/100000)
    aktiflik:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/10000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/10000)

    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty Geri: Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi)

    Mesaj tarafından cadicim C.tesi Kas. 08, 2008 8:54 pm

    Zahide
    --------------------------------------------------------------------------------

    Zahide Kurbanım n'olacak Halim
    Gene bir laf duydum kırıldı belim
    Gelenden gidenden haber sorarım
    Zahidem bu hafta oluyor gelin

    Hezeli de deli gönül hezeli
    Çiçekdağı döktü m'ola gazeli
    Dolaştım alemi gurbet gezeli
    Bulamadım Zahidem'den güzeli

    Ay ile doğar da gün ile aşar,
    Zahide’mi görenin tebdili şaşar
    İyinin kaderi kötüye düşer,
    Diken arasında kalmış gül gibi.

    Zahide’m kurbanım kurtar bu dardan
    Baban anlamadı bizim bu haldan
    Kekiline sürmüş kokulu yağdan,
    Derdin beni del’ediyor Zahide’m.

    Ziyaret’ten çıktım Cender’in özü
    Kum gibi kaynıyor Zahide’m gözü
    Aslını sorarsan esalet yerden
    Hacı Bürolardan Mehmet’in kızı.

    Gurbet ellerinde esinim esir
    Zahide’m kurbanım hep bende kusur
    Eğer baban seni bana verirse
    Nemize yetmiyor el kadar hasır.

    Çiçekdağı’nda da hiç gitmez duman
    Zahide’rn kurbanım hallarım yaman
    Yapamadım şu babayın gönlünü
    Fakir diye bana vermedi baban.

    Anamdan doğalı çok çektim cefa,
    Şu yalan dünyada sürmedim sefa,
    Adımı namımı soran olursa,
    Orta Hacı Ahmetli Arap Mustafa.


    Bu nasıl sevdaymış geldi başıma
    Felek ağu kattı tatlı aşıma
    Sevda çekenlere zor gelir gurbet
    Gece gündüz elim kalkmaz işime.

    Aşağıda sap kağnısı geliyo
    Derdin beni elik elik eliyo
    Kurbanlar olayım gara Mustafam
    Babam beni yad ellere veriyo.

    Arapoğlu derler gayeten atik
    Gözleri kara da, kaşları çatık
    Git nazlı y de bir haber getir
    Bastığın yerlere kurbanım Fatik.

    Ağlayarak yayığımı yayarım
    Yarim gitti günlerini sayarım
    Çıksa Büyüköz’e mendil sallasa
    Islık çalsa ıslığını duyarım.

    Coşkuna da deli gönül coşkuna
    Aşkından Zahide döndü şaşkına
    Sensiz edemiyom nazlı civanım
    N’olur bir yol görün Allah aşkına.
    Halk arasında “Zahidem” adıyla ün yapan türkünün şairi Aşık Arap Mustafa, 1901 yılında Çiçekdağı’na bağlı Orta Hacı Ahmetli köyünde dünyaya gelmiştir. Babasını annesini çok küçük yaşlarda yitirdi. İlk önce bir akrabasının himayesinde, daha sonraları da onun bunun yanında büyüdü.

    Arap Mustafa’nın babası düğünlerde, toplantılarda “Koca Oyunu” adı verilen oyunda “Arap” rölünü üstlenirdi. Bu nedenle Mustafa’ya da “Arap” lakabı takılmıştır. Kimsesiz kalan Arap Mustafa 10 yaşına gelince Yukarı Hacı Ahmetli köyünden Hacı Bürozadeler’den Mehmet’e çiftçi durdu. Zaman içinde çalışkan, babayiğit, giyimine özen gösteren yakışıklı bir delikanlı olan Arap Mustafa, Ağasının yeni yetişen Zahide’ye gönlünü kaptırdı. Fakir ve kimsesiz olduğundan bu sırrını bir türlü açığa vuramadı.

    20’sinde askere giden Mustafa’nın aklı, deliler gibi sevdiği Zahide’de kalmıştı. Köydeki dostlarına mektuplar göndererek Zahide’den haber almaya çalışan Arap Mustafa, Zahide’nin başka biriyle evlendirildiğini ve düğünün’ün de bir hafta sonra olacağını duyunca üzüntüsünü aşağıda içli mısralara dökmüştür. Türküyü Neşet Ertaş plağa okuyup tanıtmıştır. (1)

    Arapoğlu Mustafa’nın kendisine Mecnun gibi aşık olduğundan etkilenen Zahide, Mustafa için şiirler söylemiştir. Bu şiirin üç kıtasını H. Vahit
    Bulut, 1973 yılında Yukarı Hacı Ahmetli köyünden Zahide’nin yakın arkadaşı ve sırdaşı Fatik’ten derlemiştir.(2) Baştaki iki kıta tarafımızdan derlenmiştir.
    [i][b]
    dj.tatii
    dj.tatii
    MhanYaq Dj


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 663
    Yaş : 35
    Nerden : yer6
    İş/Hobiler : :P
    Ruh Hali : Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Cilgin10
    Kayıt tarihi : 18/09/08


    Rep:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue100000/1000000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (100000/1000000)
    aktiflik:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/10000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/10000)

    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty Geri: Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi)

    Mesaj tarafından dj.tatii Paz Kas. 09, 2008 6:40 pm

    paylaşımına teşekkürler ablam çok güzel bir arşiv oluşturmuşsun emeğine sağlık
    cadicim
    cadicim
    YÖNETİCİ


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1259
    Yaş : 59
    Nerden : istanbul
    Ruh Hali : Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Hosgor10
    Kayıt tarihi : 19/09/08


    Rep:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/100000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/100000)
    aktiflik:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/10000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/10000)

    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty Geri: Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi)

    Mesaj tarafından cadicim Ptsi Kas. 10, 2008 1:41 am

    Laughing teşekkürederim tatimm beğendiğine sevindimmm Laughing [i][b]
    _ezelim_
    _ezelim_
    Banned
    Banned


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 90
    Yaş : 36
    Nerden : antalya
    Ruh Hali : Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Aggres10
    Kayıt tarihi : 13/10/08


    Rep:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10/1000000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10/1000000)
    aktiflik:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue1/10000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (1/10000)

    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty Geri: Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi)

    Mesaj tarafından _ezelim_ Ptsi Kas. 10, 2008 3:33 pm

    tebrikler ablam yüreğine emeğine sağlık
    cadicim
    cadicim
    YÖNETİCİ


    Kadın
    Mesaj Sayısı : 1259
    Yaş : 59
    Nerden : istanbul
    Ruh Hali : Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Hosgor10
    Kayıt tarihi : 19/09/08


    Rep:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/100000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/100000)
    aktiflik:
    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Left_bar_bleue10000/10000Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty_bar_bleue  (10000/10000)

    Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi) Empty Geri: Gesi Bağları Türküsü/Gesi Bağları Türküsünün Hikayesi(Gesi - KAYSERİ yöresi)

    Mesaj tarafından cadicim Ptsi Kas. 10, 2008 6:28 pm

    Laughing teşekkürederim canısı zevkti benim için Laughing

      Forum Saati Cuma Nis. 26, 2024 12:47 pm